48 saatte
Edirne
İlk gün
Edirne'de ilk gününüze bölgedeki Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerini keşfederek başlamalısınız. Selimiye Camii, şehrin merkezi olarak kabul edilebilir; şehir merkezinin hemen her yerinden kolayca görülebilir ve gezi maceranıza başlamak için mükemmel bir yerdir. Camide, Mimar Sinan'ın tasarladığı caminin kusurundan dolayı Tanrı'nın mükemmelliğini sembolize etmeye çalıştığı 999 pencere bulunmaktadır. Kubbe ve iç kısım pembe ve mavi renklerle boyanmış geometrik desenlerle süslenmiştir.
Öğle yemeğinde eşsiz bir lezzet sizi bekliyor: “Edirne Ciğeri”. Edirne mutfağının en sevilen yemeklerinden biridir. Edirne'de üretilen ayçiçek yağında ince kıyılmış ciğerin kızartılmasıyla hazırlanır. Yine Edirne'ye özgü kırmızıbiberler kavrulur ve ciğerle birlikte servis edilir. Edirne'de Edirne ciğerini tadabileceğiniz birçok lokanta var.
Şehir merkezinde yürümeye devam edelim. Selimiye Camii'nin yakınında, iç duvarlarında çarpıcı hat sanatı bulunan Eski Cami ve dört farklı şekilde tasarlanmış minareli Üç Şerefeli Camii (bugün bile nadir görülen bir manzara) var.
İlk günü bitirmek için Edirne ayrıca pek çok park, sanat galerisi, müze ve alışveriş alanı sunuyor - kent hepsini keşfetmeniz için sizleri bekliyor. Ayrıca 1568-69'da Mimar Sinan tarafından yaptırılan Sokullu Mehmet Paşa Hamamı'nı da deneyin. Şehri gezerek geçirdiğiniz uzun bir günün ardından bir Türk Hamamı deneyimi rahatlamanın en iyi yoludur ve bir Türk hamamı denemenin böylesine güzel ve tarihi bir binadan daha iyi bir yolu olabilir mi?
İkinci gün
Edirne'de ikinci güne başlamak için Edirne Arkeoloji ve Etnografya Müzesi harika bir seçenek! Atatürk'ün emriyle 1925 yılında açılan Edirne'deki ilk müzedir. Arkeoloji ve Etnografya bölümlerinden oluşan müze 1971 yılında açılmıştır. Arkeoloji bölümü fosil, sikkeler, taş eserler, metal eserler, kemik eserler ve kiremit rengi çamurdan yapılmış eserler olarak düzenlenmiştir.
Doğru zamanda Kırkpınar Yağlı Güreşleri'ni izlemelisiniz. Dünya üzerinde art arda düzenlenen en uzun spor etkinliği için Guinness Rekorlar Kitabı unvanına sahiptir. 2010 yılında festival, UNESCO'nun İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi'ne de girmiştir. Bu festival, gerçekten eşsiz bir geleneğin şiddetle tavsiye edilen bir kutlamasıdır. Geleneksel yağlı güreşten geleneksel şarkı söylemeye, dansa ve ziyafete kadar her ziyaretçinin mutlaka uğraması gereken yerin adıdır Kırkpınar!
Saros Körfezi ve Edirne'deki Milli Parklar, her mevsim Edirne'deki yolculuğu bitirmek için doğa tutkunlarına çeşitli eğlence ve spor aktiviteleri sunmaktadır. Saros Körfezi’nde sörf ve yelkencilik oldukça popüler olup ayrıca birçok dalış noktası da bulabilirsiniz.